Beddualar

 

Beddua etme isteğinin temelinde, düşmanca duygular olan nefret ve kin bulunmaktadır. Eğer yüreğimizde kin ve nefret varsa sevgi yok demektir. Seven kişi ise sabırlı olur, bağışlayıcı olur ve olumsuz durumun ortaya çıkmasındaki en büyük eksikliğin sevgi eksikliği olduğunu bilir. Bu sevgi eksikliği giderildiği taktirde kin ve nefret de ortadan kalkacaktır.

Bedduanın sözlük anlamı, birinin ya da birilerinin kötü duruma düşmesini gönülden istemektir. Halk arasında bu duygu telin etmek, kargımak, ilenmek, lanet okumak fiilleriyle de ifade edilmektedir.

Beddua etme isteğinin temelinde, düşmanca duygular olan nefret ve kin bulunmaktadır. Bu nefret ve kin kendisini oluşturan nedenler ortadan kaldırılmadığı müddetçe birikerek büyür. Bu kin ve nefretin birikerek büyümesi ve koşulların da olgunlaşması sonucu genellikle, küçük bir kıvılcımın çakılmasıyla büyük bir öfke patlaması ortaya çıkar ve arkasından ilk eylem olarak beddua gelir.

Beddua eden kişinin bilmesi gereken en önemli nokta şudur ki, kin ve nefret sevginin en önemli düşmanlarıdır. Eğer yüreğimizde kin ve nefret varsa sevgi yok demektir. Ancak yüreğinde sevgi olan kişi kin tutmaz ve nefret etmez. Çünkü seven kişi sabırlı olur, bağışlayıcı olur ve olumsuz durumun ortaya çıkmasındaki en büyük eksikliğin sevgi eksikliği olduğunu bilir. Bu sevgi eksikliği giderildiği takdirde kin ve nefret de ortadan kalkacaktır.

Şeytan bu gerçeğin farkındadır. O nedenle insanların gerçek sevgiyi tanımalarını istemez. Çünkü gerçekten seven kişi karşısındakine, başta sevgi olmak üzere en temel ihtiyacı ne ise onu verir.

Biz insanlar günahlarımızın içinde Allah’a düşman yaşarken Allah bizlere beddua mı etti? Hayır! Bulunduğumuz karanlık çukurdan çıkabilmemiz için ışık olarak biricik oğlunu bizlere gönderdi. Çünkü biz insanların en büyük ihtiyacı günahlarımızdan kurtulmaktı.

İşte bizler de Allah’ı kendimize örnek almalıyız. Beddua etmek yerine, dua ederek kötü işler yapan bu kimselerin Allah’ın sevgisini tanımalarını istemeliyiz. Çünkü onlar Allah’ın sevgisini tanırlarsa yaptıkları kötü işleri sürdürmeyi de bırakacaklardır.

Luka 6:27  “Ama beni dinleyen sizlere şunu söylüyorum: Düşmanlarınızı sevin, sizden nefret edenlere iyilik yapın, size lanet edenler için iyilik dileyin, size hakaret edenler için dua edin.

Bizlere kötülük karşısında bu şekilde davranmamızı öğreten İsa Mesih acaba kendisi zor durumda kaldığında ne yapmıştır?

İncil kayıtlarında, İsa Mesih’in hiç suçu ve günahı yokken günahkar ve suçlularla bir tutulduğu ve çarmıh cezasına çarptırıldığı yazılmıştır. Hak etmediği bir ceza ile karşı karşıya kalan İsa Mesih nasıl tepki vermiştir? O’nun, kendisine yapılan bu haksızlık karşısında verdiği tepki, aynı zamanda söyledikleriyle yaptıklarının birbirini tuttuğunun da kanıtıdır.

Çarmıh üzerinde acılar içindeyken, kendisine bu haksızlıkları yapanlar için şöyle dua etmiştir:

Luka 23:34  İsa, “Baba, onları bağışla” dedi. “Çünkü ne yaptıklarını bilmiyorlar.”